Cuma, Nisan 23, 2010

Mutluluk

Bir lokma yedim, bir yudum içtim.
Dönüp baktım Boğaz'a batan güneşin altında.
Yelkovan sürüleri uçarken ardı ardına,
Düşünceler düstü aklıma
Mutluluk neydi aslında?
İki çocuk idi mutluluk
Güvenle bakılan bir çift göz,
Omuza rahatça atılan bir el
İğne gibi batmayan düşünceler,
Nöronlara çarpmayan sabit fikirlerin yokluğu idi mutluluk
Mutluluk huzur muydu aslında?
Herkesin sağlığı, hayatın normalliği
Dostların duaları, iyiliğin varlığı, karmanın rengi
Karpuzun tatlı suyu, beyaz peynirin tuzu
Alna düşen perçemi iten sevdiğinin eli
Kirazın, vişnenin baharda açan beyaz dalları idi mutluluk
Okumaya doyulamayan kitabın tadı
Bitmesi istenmeyen filmin içine süzülüvermektir mutluluk
Dimağın açıklığı, midenin rahatlığı, uykunun derinliği değil midir mutluluk?
Ne kadar hızlı koşulsa da, durmaktır mutluluk
Durunca düşünmektir
Bütün küçük normal ama önemli detaylarını hayatın,
Sonra da simitçiye seslenip yiyivermektir çıtır çıtır simidi
Demli bir çay eşliğinde....
Gözlerin görür iken ufuktaki renkleri....

Sevgilerimle,

İnci T.